Kötü hissedildiğinde "depresyondayım" demek aslında mutsuzluğun sınırlarını çizebilmek için ferahlatıcıdır. Ancak temelde duygudurum bozukluğu çatısı altında olan major depresyon için, aşağıdaki belirtilerden en az beşini her gün ve iki hafta süreyle deneyimliyor olmak, bir depresyon hastasını belirlemeye olanak sağlar;
⟶ Günün büyük kısmında ve en az iki hafta süreyle her gün, çökkün ve üzgün hissetmek
⟶ Günlük işler ve faaliyetlerle ilgili hoşnutsuz hissetme
⟶ Uyku bozuklukları; örneğin gece uykuya dalmada zorluk veya gece sık sık uyanma
⟶ Davranışların yavaşlaması veya tam tersi panik halinde olma
⟶ İştah azalması veya iştah artışı, buna bağlı olarak gözle görülür kilo kaybı veya kilo alımı
⟶ Aşırı yorgunluk ve enerji eksikliği hissetme
⟶ Değersizlik ve suçluluk duyguları, sürekli kendini olumsuz bir şekilde eleştirme
⟶ Dikkat toplamada güçlükler
⟶ Tekrarlayan ölüm ve intihar düşünceleri
Depresyonlu kişilerde düşünce yapısı da bariz bir şekilde farklılaşmış durumdadır. Kendileri, gelecekleri ve içinde bulundukları çevre hakkında endişeli, olumsuz ve kötümser düşünce kalıplarına sahiptirler. Bu kalıp düşünceler, depresif belirtileri olan bireylerde olumsuz otomatik düşüncelerin yaygınlaşmasına yol açar. Bu olumsuz düşünceler tipik bir şekilde başkaları tarafından sevilebilirlik ve kabul görme ile alakalıdır.
Örneğin, işteki ufak bir başarısızlığı depresyonlu bir kişide geçmişteki ve gelecekteki olası yetersizliğinden kaynaklanmış gibi algılanabilir ve çaresi olmayan bir durummuş gibi üzüntü yaşanabilir.
Depresif bireyler, olumsuz yaşam olaylarına odaklanmaya daha çok meyillidirler. Olumsuz kelimelere karşı algıda seçicilik yaşamaktadırlar. Yapılan bir araştırmada, depresyon teşhisi alan bir grup hastaya bir kelime listesi verilmiştir ve içinde "başarısızlık, yenilgi, aldatılma" gibi olumsuzluk içeren kelimelerin de bulunduğu bu listeyi olabildiğince hızlı okumaları istenmiştir. Bu grup, zihinsel ve eğitimsel açıdan bir farkları olmadığı halde depresyon teşhisi olmayan kıyas grubuna göre listeyi daha uzun sürede okumuştur.
Bu araştırmada, depresif hastaların olumsuz kelimeler üzerinde daha uzun süre durarak daha çok vakit kaybetmeleri, olumsuza karşı algısal bir seçicilik yaşadıklarını gösterir.
Bu çalışma günlük hayata uyarlanırsa, depresif bireylerin olumsuz olayların ve söylemlerin üzerinde daha çok durduğunu ve olumsuz duygularını daha çok beslemeye meyilli oldukları çıkarımını yapılabilir.
Major depresyon başa çıkılması güç ve hayatın seyrini etkileyen bir hastalıktır. Fakat çözümsüz ve çaresiz değildir, ilaç tedavisi ve psikoterapi ile, çoğu zaman tek başına psikoterapi ile başa çıkılabilen ve kontrol altına alınabilen bir durumdur. Hayatın çeşitli sorumluluklarının yanı sıra depresyon ile boğuşmak yorucu ve güç gerektiren bir iştir. Bu sebeple karşı koyulmalı ve çözüm yollarına başvurulmalıdır.
Kaynaklar:
Davidson,G.C. ve Neale,J.M. (2004). Abnormal psychology. New York: Wiley.
Tosun,A.
(2009). Depresyonda Bilgi İşleme Süreci. M.Irak (Ed). Psikopatolojilerde
Bilgi
İşleme Süreçleri içinde. Ankara: HYB Basım Yayın, 2009, 3-38.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder