29 Mayıs 2017 Pazartesi

Ağrı ve Depresyon

Hayat boyu süren kronik hastalıkların, hastaların yaşam kalitesini etkilemesi oldukça sık görülen bir olgudur. Kronik hastalık çerçevesinden bakıldığında, çoğu hasta hayatlarının önemli bir kısmında hastalıklarına depresyonun ve kaygının eşlik ettiğini belirtmektedir. Hastaların hissettiği ağrının depresyonu tetikleme ihtimali olduğu gibi, depresyon belirtileri yüzünden de ağrı şiddeti artabilmektedir.

Duygusal durumun fiziksel hastalıklarla olan ilişkisi aşikardır. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin, bağışıklık sisteminin işleyişini sağlayan sitokinler; serotonin ile bağlantı içindedir. Depresifken bağışıklık sisteminin zayıflamasının sebebi bu şekilde açıklanabilir. Ağrılı fiziksel belirtileri olan hastalarda depresyon daha şiddetli gitmektedir.

Epidemiyolojik çalışmalar toplumda ağrının yaşam boyu yaygınlığının %24-37 arasında
değiştiğini göstermiştir. Literatürde gün geçtikçe artan araştırmalar, depresyon ve ağrı belirtileri
arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Bu ilişki bazı araştırmacılar tarafından iki durumun genellikle birlikte görüldüğüne, benzer tedavilere yanıt verdiğine,birbirlerini alevlendirmelerine ve benzer biyolojik yolakları ve kimyasal ileticileri paylaştığına dikkat çekmek için ‘depresyon-ağrı sendromu’
veya ‘depresyon-ağrı ikilisi’ olarak isimlendirilmektedir. 

Majör depresif bozukluk belirtileri sıklıkla bilişsel, duygusal ve davranışsal sorunlarla
karakterize edilmekle birlikte, özellikle birinci basamağa ve psikiyatri dışı tıbbi birimlere başvuran
hastaların birçoğunda ön planda fiziksel yakınmaların bulunduğu bildirilmiştir. Bununla
birlikte, ağrılı fiziksel belirtileri olan hastaların sağlık durumlarını daha kötü olarak değerlendirdikleri, depresif yakınmalarının daha fazla ve şiddetli olduğu olduğu saptanmıştır.-

Beş Avrupa ülkesini kapsayan geniş ölçekli bir çalışmada genel toplumda kronik ağrı yaşayanların
oranı %17 iken, depresyon ölçütlerini karşılayanlarda bu oranın %43’e yükseldiği saptanmıştır.

Bu bilgiler doğrultusunda, ağrılı kronik hastalıklardan muzdarip kişilerin, depresyonla baş edebilmeleri, fiziksel ağrılarını dindirmeye ağırlık vermeleri kadar önemlidir.




Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Ailelerinde Görülen Psikolojik Sorunlar

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) aşırı hareketlilik, dikkati sürdürmede güçlük ve yetersiz dürtü kontrolü gibi ana beli...